Başkan Şahap Kavcıoğlu’nun Bloomberg Haber Ajansına Verdiği Röportaj (İstanbul)

Paylaş
Yazdır

Son 2 yılda 3 merkez bankası başkanının görevden alınması piyasalarda TCMB'nin bağımsızlığını kaybettiği algısı yarattı. Bu aşamadan sonra piyasaları TCMB'nin araç bağımsızlığının olduğuna nasıl ikna edeceksiniz?

Merkez Bankasının para politikası, benim başkanlık ettiğim ve 7 üyesi bulunan Para Politikası Kurulu tarafından ortak bir anlayışla şekillendirilmektedir. Merkez Bankasına enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmek için elindeki araçları kullanmak konusunda Kanun’la araç bağımsızlığı verilmiştir. Merkez Bankamız da değişen dünya koşulları altında ve başta enflasyon görünümü olmak üzere yurtiçi makro ekonomik gelişmeler ışığında para politikası araçlarını günün şartlarına göre bağımsız şekilde kullanmaya devam edecektir.

Son 200 baz puanlık piyasaların beklentisinin üzerinde faiz artışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce aşırı sıkılaşmaya mı gidildi?

Dünyanın her yerinde değişen koşullar merkez bankalarını zorlu kararlar almaya itiyor. Para Politikası Kurulu da her dönem o koşullara özgü veri setini değerlendirerek bir karar alır. Ben prensip olarak da etik olarak da daha önceki kararlar hakkında yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Biz de Nisan toplantısında, diğer tüm toplantılarda olduğu gibi, enflasyon gelişmelerini ve mevcut tüm verileri değerlendirerek Kurul olarak kararlarımızı alacağız.

Enflasyondaki yukarı yön göz önüne alındığında Nisan ayındaki toplantıda faiz indirimi de seçenekler arasında mı? Geçen ay TCMB "bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamız mümkün gözükmemektedir" mesajını vermişti. Siz bu görüşe katılıyor musunuz? Para politikasında gevşeme için doğru zaman sizin için ne zaman?

Nisan veya sonrasındaki aylarda PPK kararıyla ilgili hemen faiz indirilecek şeklinde önyargılı bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Sonuçta para politikası kararları, Para Politikası Kurulunca, makro ekonomik gelişmelere yönelik mevcut bilgi ve veri seti dikkate alınarak verilmektedir. Hükûmet ile belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefine sıkı sıkı bağlıyız ve bunun da sürdürülebilir büyüme için ne kadar önemli olduğunun farkındayım.

Para politikası duruşunu belirlerken gerçekleşen ve beklenen enflasyonla birlikte küresel sermaye akımları, benzer ülkelerin reel getirileri ve yerleşiklerin portföy tercihlerini de dikkate alacağız.

Yeni dönemde de kararlarımızı kurumsal bir para politikası anlayışıyla enflasyondaki düşüşün kalıcılığını sağlayacak şekilde almaya devam edeceğiz. Bu çerçevede şu ana kadar atılmış olan politika adımlarının etkilerini de gözlemleyeceğiz.

Başka bir yazınızda 2019 ve 2020 yıllarında kamu bankaları aracılığıyla merkez bankası rezervlerinin döviz kurlarına müdahale için kullanılması konusunda "ihtiyaç olduğunda rezervler kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacak" ifadesini kullanıyorsunuz. İhtiyaç halinde geçen sene olduğu gibi kamu bankaları aracılığıyla rezervleri döviz kuruna müdahale için kullanmayı düşünür müsünüz? TCMB rezervleri arttırmak için döviz alım ihaleleri düzenleyebileceğini açıklamıştı. Siz de TCMB rezervlerini arttırıcı ne gibi politikalar uygulayacaksınız? Döviz alım ihalelerine başlamayı planlıyor musunuz?

Her dönemi kendi şartları ve koşulları içerisinde değerlendirmek lazım. Türkiye son yıllarda yaşanan jeopolitik gelişmeler ve sonrasındaki pandemi sürecinin getirdiği zorluklar ile mücadele etmek durumunda kaldı. Gelecek dönemde Merkez Bankası, Para ve Kur politikası metninde belirtildiği gibi dalgalı kur rejimine bağlı kalacak, kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talep dengesine göre oluşacaktır.

Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından döviz rezervlerinin güçlendirilmesi hedefimizi koruyoruz. Ayrıca Merkez Bankası uygun koşullar oluştuğunda rezervlerini güçlendirmeye yönelik araçları iletişimi önceden ve gerektiği şekilde yaparak devreye alabilecektir.

Banka yöneticileriyle toplantınızda para politikasının operasyonel çerçevesinin korunacağının vurguladığınız belirtildi. Bu ifade tek faiz politikasıyla devam edeceğiniz ve “arka kapı sıkılaştırması” olarak bilinen geç likidite penceresi ve gecelik borç verme oranlarından fonlama yapmayacağınız anlamına mı geliyor?

Evet, para politikasının operasyonel çerçevesini koruyacağız, bir hafta vadeli repo faiz oranı para politikası açısından temel politika aracımız olmaya devam edecek. Sadeleştirilmiş operasyonel para politikası çerçevesinin, aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini, kararların ve uygulamaların daha sade ve net şekilde iletişiminin kurulmasına imkân verdiğini görüyoruz.

Türkiye’de yüksek enflasyona nelerin yol açtığı ve bununla en iyi nasıl mücadele edilebileceğiyle ilgili genel görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?

Enflasyonda konjonktürel koşulların yanı sıra yapısal faktörlerin de etkili olduğunu görüyoruz. Bu durum merkez bankasının etki alanı dışında kalan fiyat değişimlerini sistematik hale getirebilmektedir. Dolayısıyla, para politikasının enflasyonla mücadelesini zorlaştırıcı katılıklara neden olan işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüksek ve dalgalı seyir, hizmet fiyatları katılıkları, döviz kuru geçişkenliği gibi unsurların çözümüne ilişkin politika uygulamaları önem kazanmaktadır.

Hükûmetimizin açıkladığı Ekonomik Reform Paketi içinde enflasyonla mücadele konusunda öngörülen yapısal sorunların çözülmesi hedefinin enflasyonla mücadelede kritik öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu noktada para politikası ve diğer ekonomi politikalarının eşgüdümü büyük önem taşımaktadır.

Başkan Şahap Kavcıoğlu’nun Bloomberg Haber Ajansına Verdiği Röportaj (İstanbul)