Enflasyon Raporu 2020 - II (30 Nisan 2020)
Kapak ve İçindekiler
1. Genel Değerlendirme
Salgına bağlı gelişmeler Mart ayı ortalarından itibaren iktisadi faaliyeti dış ticaret, turizm ve iç talep kanallarıyla sınırlamaya başlamıştır. Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüş ve talep koşullarındaki zayıflama enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir. Parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Parasal duruş, enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edecektir.
2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler
Küresel büyüme görünümü, koronavirüs salgını dolayısıyla Şubat ayıyla birlikte belirgin ölçüde zayıflamıştır. Salgını sınırlamaya yönelik önlemler, belirsizliklerdeki artış ve finansal koşullardaki sıkılaşma küresel iktisadi faaliyette sert bir daralmaya neden olmuştur. Küresel talebin azalmasıyla emtia fiyatları keskin bir düşüş kaydetmiştir. Salgının ekonomik etkilerini sınırlamaya yönelik olarak küresel çapta büyük ölçekli parasal ve mali tedbirler uygulamaya konulmuştur.
3. Enflasyon Gelişmeleri
Tüketici enflasyonu 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11,86 ile Ocak Enflasyon Raporu öngörüsü ile uyumlu gerçekleşmiştir. Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu bir miktar yükselse de, enflasyon beklentileri, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak eğilimleri ılımlı seyretmiştir. Yıl sonu enflasyon beklentilerindeki iyileşme sürmüştür. Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüş ve toplam talep koşullarındaki zayıflama enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir.
4. Arz ve Talep Gelişmeleri
İktisadi faaliyet, 2019 yılının son çeyreğinde yurt içi talep kaynaklı olarak güç kazanmıştır. Finansal koşullardaki iyileşme ve kredi ivmesinin de desteğiyle ekonomideki güçlü seyir Ocak-Şubat döneminde devam etmiş ve işsizlik oranları düşüşünü sürdürmüştür. Ancak, Mart ayının ikinci yarısından itibaren salgına bağlı gelişmeler iktisadi faaliyeti dış ticaret, turizm ve iç talep kanallarıyla sınırlamaya başlamıştır. Yüksek frekanslı veriler, iktisadi faaliyette ikinci çeyrek için belirgin bir yavaşlamaya işaret etmektedir. Bu görünüm altında ikinci çeyrekten başlayarak toplam talep koşullarının enflasyona düşüş yönlü katkısının artacağı tahmin edilmektedir.
5 . Finansal Koşullar ve Para Politikası
Küresel risk iştahının zayıflaması finansal piyasalarda oynaklığın belirgin şekilde artmasına ve gelişmekte olan ülkelerden yoğun sermaye çıkışları yaşanmasına neden olmuştur. Küresel eğilime paralel olarak Türkiye’nin ülke risk primi de yükselmiş, Türk lirası değer kaybetmiş ve kur oynaklığı artmıştır. Tüketici kredilerindeki ivme bir miktar zayıflarken, alınan önlemlerin de etkisiyle ticari kredilerdeki güçlü ivme devam etmiştir. Merkez Bankası faiz indirimlerine ek olarak, finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı sağlamak amacıyla kapsamlı önlemler açıklamıştır.
6. Kamu Maliyesi
Kamu kesimi, yılın ilk çeyreğinde tüketim harcamaları kanalıyla büyümeyi desteklemiştir. Mart ayında ise iktisadi faaliyetteki salgına bağlı yavaşlama sonucunda vergi gelirleri zayıflamıştır. Buna karşılık, kamunun tüketim ve cari transfer giderlerindeki yükselişle birlikte faiz dışı harcamalarda artış kaydedilmiştir. Merkez Bankası kâr transferi ve ihtiyat akçesinin aktarımıyla olumlu bir performans sergileyen vergi dışı gelirler, yılın ilk çeyreğinde bütçe açığındaki artışı sınırlamıştır.
7. Orta Vadeli Öngörüler
Mevcut para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun 2020 yılı sonunda yüzde 7,4 olarak gerçekleşeceği, 2021 yıl sonunda yüzde 5,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir.